Başbakan Ersin Tatar, TGRT Canlı Yayını’na katılarak soruları yanıtladı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin son açıklamalarının sorulması üzerine Başbakan Ersin Tatar, Crans Montana’da fırsatın kaçtığını, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da 2017 yılındaki o görüşmelerin ardından federasyonun artık bittiğini ve ‘bu bizim neslin son denemesiydi’ dediğini’ ama sonradan çark ettiğini” söyledi.
Tatar, “ Kimin ne dediği çok önemli değil. Önemli olan ulusal çıkarlarımızdır ve halkımızın beklentisidir. Rumların siyasi eşitlik temelinde anlaşma istemediğini halkımız gayet iyi biliyor” dedi.
Başbakan, egemen eşitlik temelinde, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünde bir anlaşma mücadelesi vermek gerektiğini vurgularken, Türkiye’nin de son açıklamalarla bu görüşe destek olduğunu gördüklerini ifade etti.
Mustafa Akıncı’nın, başına buyruk olarak kimseye danışmadan verdiği tavizlerle ve haritalarla dahi sonuç alamadığını hatırlatan Tatar, “Federal çözüm denilerek maceraya sürüklenmek isteniyoruz. Böylesi dönemde, bu halkı bu risklere kimse sokamaz” dedi.
Mustafa Akıncı’nın, Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerdeki en büyük destekçisi Türkiye ile sağlıklı ilişkiler kurmak yerine birileri memnun olsun diye Türkiye’ye saldırdığını anlatan Ersin Tatar, “biz Türkiye’nin terörle mücadelesinin, bölgesel güç olma yolundaki diplomatik ve stratejik adımlarının yanındayız. Türkiye ile beraber bu yolu yürümekten dolayı gurur duyarız…” dedi.
Seçilmesi halinde Kıbrıs Konusunda izleyeceği yolun sorulması üzerine Tatar, “ Kıbrıs’ta barış 1974’te gelmiştir. Anlaşma için biz de masadan kaçmayız. Ama müzakereye oturunca, zemini, takvimini de açık açık sorarız, netleştiririz. Bir süreç başlarsa sadece federal çözüm değil alternatifleri de masaya getiririz. Yan yana egemen eşitlik temelinde bir çözümü zorlayacağız. Şunu söylemeliyim ki artık hiçbir şey eskisi olmayacaktır” dedi.
Maraş’la ilgili de Tatar, “ Maraş insan hakları açısından açılması lazım. TMK marifetiyle, Türk Yönetimi’nde açılmasını istiyoruz. İnsan hakları açısından Rumlar da Türkler de üçüncü ülkelerden insanlar da oraya gelebilmelidir” diye konuştu.