Değirmenlerde zaman öğütüyoruz …
Önceden mısır öğütürdük Işıl ışıl sapsarı akardı Şimdi zaman öğütüyoruz.
Rengi bile yok Mısır kum gibi una dönüşürdü öğütülünce ,
Ya zaman,
sen neye dönüşeceksin ???
Bir mısır kadar olabilecek misin???
Avucumuza doldurabilecek miyiz seni???
Kokun bile yok…
Öğütülen şey hiç eskisi gibi olur mu???
O artık başka bir şeydir Sen şimdi ne oldun zaman Neye dönüştün….???
Hayat sevginin kuralları ile sürerse gerçek bir yaşamdır.
Hayat İncil’i bile değiştirerek kendi çıkarlarına göre yazan, Kuran’ı kendi çıkarlarına göre yorumlama cesareti gösteren, kendi çıkarları için tabular uyduran insan topluluğuna göre sürerse bu bir köleliktir.
Kölelik bu yüzyılda da devam ediyor. Şekli şemali farklı biraz…
Bedenin değil, ruhun ve düşüncenin köleliği sürüyor bu zamanda da. ..
Yaşamın farkında olunmadan elimizden alındığı bir zaman bu zaman. …Bizler için zaman içinde özenle oluşturulmuş kalıplar hep yaşamları elimizden almak için….
Kalıplardan çıktığımızda bir özgürlük bekler bizi, ve bir korku sarar….
Yalnız mı kalacağım yoksa diye…
Kalıplardan çıkıldığında bizi saracak şey sevgidir ve sevgide yalnızlık yoktur,
sadece saf bir mutluluk vardır..