Asıl yerimiz yurdumuz bu kadar açık bize gösterilmişken,
bu içlerde kaynayan ateşin odunu nereden?
Nedir bu kibir,
rekabet,
gurur,
kendini havada tutmak için çıkarlara dolanmış merdiven basamaklarında ağızlardan akan salyalarla tırmanmak,
nedir bu?
Gözlere inmiş perde ile toprak görülemez,
varılacak yer görülemez! İçinde ateşin abasına sarılıp uyuyanlar huzurun sarılışını hissetmek için çırpınırlar.
İçleri burkulur.
Ama bilmezler abayı atmaları gerektiğini.
Çıplak kalacaklarını sanırlar.
Bilmezler çıplak bedenin elbisesi topraktır üzerine yayılmış doğadır.
Toprak her daim en huzurlu elbisedir.
Bedeni ve ruhu huzura erdiren koruyucu melektir toprak Geldiğimiz yer ve varacağımız yer bir avuç toprak.
O yüzden ruha özgürlüğünü vermeli insan ki toprağın ötesine geçilebilsin…