Florya özel eğitimli çocuklarımız ve bize mesken yuva olmuştu.
Florya bana çok değişik gelmişti ilk zamanlarda.
Ben de onlara değişik gelmişim ki “Bu evde değişik bir kadın oturuyor ama çocuklara iyi geliyormuş” diye yoldan geçerken dostlara söyleyen amca sayesinde epey gülüşmüştük.
Florya’ya İlkbahar da taşınınca yazlikta gibi hissediyordum kendimi devamlı. Eskiden İstanbul’un yazlık mekanıymış zaten.
Yaşar Kemal’in kitaplarında sıklıkla geçiyor, özellikle kuş avcılarının düzlük mekanıymış Kuşların da göç rotası, Florya düzlüklerine inermişler önceden kuşlar dinlenmek için.Florya ben de o yüzden hep ilkbahar.
Bugün bahçede soğuk ile dertleşirken ve kar yağar mı diye beklerken, içimden ilkbahar seslendi. Ben Florya’ya bir sabah ilk kez geldim ve bu evi tutmaya karar verdik.
Ya da zaten karar verilmişti de ben de görünmesi gerekeni yaşıyordum. Evet, benim Florya’dan zerre haberim yoktu.İstanbul haritasını açtım Avrupa yakasında ulaşması kolay nerede orman var diye baktım.
“Florya ATATÜRK Ormani” yazıyordu.
İsmi de güzeldi…
O zaman bir sabah gitmekten başka ne yapılırdı ki…
Ben de öyle yaptım. Bir sabah Florya Atatürk ormanına geldik, biraz oturduk. Sonra, ismini bir ağaçtan alan bir emlakçıya girdik.
Bizi bu eve getirdi. Sonra her şey o kadar hızlı oldu ki. Şimdi bu bahçe bu ATATÜRK ormanı bizim en büyük terapistimiz.
Her köşesinde şifalanıyoruz…
Hayat bize ne getirir yada bizi nereye götürür bilinmez. Akmaktan başka çare var mıdır?
Ne yaşayacağımız kaderimizdendir..
Ama nasıl yaşayacağımız bizdendir..
. Bizden olan kısmına da ” ATATÜRK FLORYA ORMANI”’ şahittir.
Çünkü bu Orman kaderin kendisidir…
Eğer hala gelip buraları görmediyseniz,
çok şey kaçırmışınız derim…