Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 94 milyon 324 bin 600 TL’lik Başbakanlık bütçesini oy çokluğuyla kabul etti. Mecliste yarın Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bütçeleri ele alınacak. Genel kurul toplantısı saat 10.00’da başlayacak.
ÇELER
Başbakanlık bütçesinin görüşülmesi sırasında söz alan TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler, “Bir ülke kendi koyduğu kurallara, yasalara kendi uymazsa ve bunu da halkın gözü önünde yaparsa, bu ülkede otorite sağlayamayız” dedi.
40 yaşında insanların öldüğüne işaret eden Çeler, gereken özeni göstermeyenler nedeniyle belki bir şehrin, belki tüm ülkenin kapanmayla karşı karşıya kaldığını kaydetti. Yeterli denetim ve ceza olmadığı sürece işin kontrol altına alınamayacağını söyleyen Çeler, sadece kural konduğunu, denetleyen olmayınca kurallara uyulmadığını ifade etti. Çeler, “Ne gerekirse yardımcı olmaya hazırız ama sağlam denetim ve sağlam ceza gerekli.. Kaybedecek bir insanımız yoktur” dedi
Pandemi döneminde ciddi eşitsizlikler yaşandığını söyleyen Çeler, askerlik görevini yapanlara izin verilmediğini anlattı, izinlerin verilmesi halinde doğru denetimle sorun yaşanmayacağını ifade etti. Çeler, vatandaşa da kalabalık mekânlarda bulunmama, gidilen mekanlarda kuralların uyulmaması halinde orayı terk etmeye çağırdı. Yasaların ağırlığını herkesin üzerinde eşit şekilde hissetmesi gerektiğini dile getiren Çeler, insan sağlığının her şeyden önemli olduğunu vurguladı.
ROGERS
HP Milletvekili Jale Refik Rogers da sağlık altyapısının zorlandığı bir süreçten geçildiğini, ekonomi nedeniyle kapanmadan uzak durulduğunu, halkın çocuklarını okula göndermekten çekindiğini söyleyerek, bu dönemde Sağlık Bakanlığı’na toplumu doğru bilgilendirme görevi düştüğünü dile getirdi.
Hükümetin karar alabilmek için bilimsel verilere ihtiyacı olduğunu ifade eden Rogers, şu anda bilimsel veriden uzak, sosyal medya baskısıyla yönetilen bir hükümetle karşı karşıya olunduğunu belirtti. Yaşlı vatandaşların aşılanması için yüzlerce kişinin bir yerde toplanması uygulamasını eleştiren Rogers, “Bu kadar plansızlık içerisinde belki geldiğimiz nokta iyi bile” dedi. Kapatma kararının sağlık sisteminin kapasitesini aşan ya da aşmaya yakın bir durum varsa verilmesi gerektiğini söyleyen Rogers, şu an sağlık altyapısı salgınla mücadele edecek durumda mı bilmediğini kaydetti. Sağlık Üst Kurulu kararlarının son haftalarda “kuşa çevrildiğini” ve ne halk tarafından ne kararları alan kurul üyeleri tarafından anlaşılmayacak hale getirildiğini anlatan Rogers, “Canınız çektiğinde topu onlara atıp canınız çektiğinde bu onların değil hükümetin kararıdır demek doğru değildir” dedi. Rogers bilimsel veriler ışığında halk sağlığını koruyan ve ekonomiyi de göz önüne alan kararlar alınması gerektiğini söyledi.
SANER
Başbakan Ersan Saner de eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, denetim konusunda yapılan vurguları önemsediğini ifade etti.
Saner, denetimler için bir tüzük çalışmasının gündeme geldiğini ancak yaptıkları incelemelerde tüzük gerekmediğini gözlemlediklerini, Bakanlar Kurulu kararı ile belediyelere görevlendirme yapılabileceğini fark ettiklerini ve bu yola gittiklerini belirtti. Önceki Pazar denetimlerin İlçe Emniyet Kurulları tarafından yapılabilmesi için İçişleri Bakanıyla ülkedeki tüm kaymakamlar ve Belediyeler Birliği başkanını toplantıya çağırdıklarını kaydeden Saner, bununla o günden beri uğraştıklarını ifade etti. Saner, denetimleri yapacak isimlerle ilgili bazı belediyelerden isimler gelmiş olmasına rağmen Belediyeler Birliği’nin kendi içindeki sorunlar nedeniyle bazı belediyelerin hala isim göndermediğini söyledi. Bazı belediyelerin farklı farklı nedenler ortaya koyarak, sorun yarattığını kaydeden Saner, sadece hükümete yüklenmenin doğru olmadığını belirtti. Saner yarın sabah itibariyle bu isimlerin Bakanlar Kurulu sekreterliğine ulaşması halinde İlçe Emniyet Kurulları tarafından gerekli adımların atılacağını kaydetti. Süreçle ilgili kendilerinin anladığıyla Başsavcılıktan gelen görüşün uyuşmadığını anlatan Saner, alınan kararların kimin tarafından ibraz edileceğindeki belirsizlik nedeniyle atılacak adımların geciktiğini söyledi. Saner “İnşallah yarın bunu çözeceğiz” dedi. Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin verdiği kararlara müdahale eleştirilerine değinen Saner, kararlara müdahale etmediklerini, sadece bazı kararların komitenin Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı müsteşarlarıyla yaptığı değerlendirme sonucunda değiştiğini söyledi. Saner, bürokratların kendi aralarında yaptığı çalışmalar sonucunda, bir tarafta sağlık, bir tarafta ekonomi ve devlet bütçesinin göz önüne alınarak kararlarda değişiklik yapıldığını kaydetti. Ülke ekonomisinin ne kadar önemli olduğunu herkesin bildiğini ancak sağlığı belirli bir noktada tutarken ekonomiyi de aynı paralelde tutma zorunluluğu olduğunu dile getiren Saner, dünyadaki önlemlerden örnekler verdi. “Bizim ülkemizde de sorunlar mevcut ama bu sorunlar diğer ülkelere bakıldığında göreceli olarak azdır” diyen Saner, yükseköğrenim konusunda en kötü şartlarda dahi 50 milyon TL bütçe ayrılarak, 30 bin öğrencinin karantina koşullarını tamamladıktan sonra ülkeye gelebilmesi için gerekli adımların atıldığını söyledi. Saner, aşı olur ya da olmaz, ülkeye yaklaşık 30 bin öğrenci nasıl gelir onun çalışmasını tamamladıklarını, sonraki sürecin lojistik çalışma olduğunu anlattı. Yurt dışında olup ülkede konut sahibi olanların da karantina koşullarını tamamlayarak, gelmeleri için çalışmaların sürdüğünü kaydeden Saner, “Niye İspanya’dan İsviçre’den İngiltere’den herkes KKTC’ye gelmek istiyor? Bu, KKTC’nin farklılığını ortaya koyuyor” dedi. “Salgınla mücadelede geriye gitme” eleştirisine de değinen Saner, yaz döneminde bulaş riskinin açık hava nedeniyle artmasının mümkün olmadığını ancak kış aylarıyla birlikte artışa geçişin beklendiğini ve dünya genelinde de vaka sayısının ciddi biçimde arttığını dile getirdi. Başbakan Saner, günlük test sayısının vaka sayısına oranlarını göz önünde bulundurup, ekonomi ve sağlıktan vazgeçmeden hareket ettiklerini kaydetti. Alsancak’taki bir vatandaşın temasları nedeniyle ciddi bir temaslı grubu oluştuğunu, Beylerbeyi’nde de ciddi sıkıntılar yaşandığının farkında olduklarını anlatan Saner, neden sorun yaşandığının neden-sonuç ilişkisine bakıldığında anlaşılır olduğunu belirtti. Saner hastaların bölgelere göre dağılımı hakkında da bilgi vererek, vakaların yüzde 25’inin Lefkoşa, yüzde 25’inin Girne, yüzde 37’sinin yurt dışı, yüzde 7’sinin Gazimağusa, yüzde 3’ünün Güzelyurt, yüzde 1,5’inin İskele, yüzde 1,5’nin Karpaz ve yüzde 1’inin Lefke’den olduğunu kaydetti. Saner, buradan hareketle vakaların yüzde 38’inin yerel, yüzde 38’inin yurt dışı kaynaklı, yüzde 24’ünün karantinada pozitifleşen bir tablo oluşturduğunu anlattı. Başbakan Saner önümüzdeki günlerde acil durum hastanesinin elektrik sorununun ortadan kalkacağını belirtti. Saner aşılandıktan sonra hayatını kaybeden bireyin ölüm nedeninin kalp krizi olarak belirlendiğini söyledi. Ülkede yaşayan yabancı uyruklu vatandaşlar için yabancı dilde bilgilendirmelerin sağlanacağını ifade eden Saner, polis memuru ile nakil kararının olayların yaşanmasından önce alındığını belirtti. Vaşbakan Saner, eğitimle ilgili alınan kararların uygulanması için gerekli adımların atıldığını da kaydetti. Yolsuzlukların üzerine aynı kararlılıkla gideceklerini söyleyen, Saner bu konuda kararlı duruşlarının devam ettiğini anlattı. KKTC’de Covid-19 gündeme geldi geleli toplam 2 bin 39 bulaş gerçekleştiğini, bin 784 kişinin iyileştiğini, 241 hastanın tedavisinin devam ettiğini, 56 kişinin hastanede tedavi gördüğünü, 182 kişinin otellerde tutulduğunu, 5 kişinin yoğun bakımda olduğunu ve 14 kişinin de vefat ettiğini belirtti. Saner, aktif vakaların yüzde 63’ünün Girne’de, yüzde 26’sının Lefkoşa’da, yüzde 1,64’ünün Gazimağusa’da, yüzde 3,2’sinin Güzelyurt’ta olduğunu, yüzde 5,6’sının da yurt dışından gelenlerden olduğunu söyledi. GKRY’nin nüfusunun 1 milyon 200 bin olduğunu, toplam 961 bin 707 test yapıldığını, 30 bin 17 vaka, 186 ölüm, 55 kritik hasta bulunduğunu anlatan Saner, KKTC’de toplam 2 bin 51 vaka, bin 793 tedavisi tamamlanan hasta, 2 kritik hasta ve 14 ölüm vakası olduğunu belirtti. Saner, KKTC’nin nüfusu, resmi nüfusun 4 katı fazla olsa bile rakamların ortada olduğunu ifade etti. Saner’in konuşması sırasında, temaslı sayıları konusunda Meclis’te sözlü tartışma yaşandı.
HASTANE YARIN ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAK
“Şu anda yoğun bakımda bir kişilik yer var ama acil durum hastanesi yarından itibaren çalışmaya başlayacak” diyen Saner, gerekli hekim istihdamının da yapılacağını anlattı.
Reel sektöre 1 milyar 153 milyonluk kredi dağıtıldığını dile getiren Saner, bunun ekonomiye verilen önemi ortaya koyduğunu söyledi. Gelişmekte olan ülkelere bakıldığında bütçesine göre kredi dağıtan ülkelerde KKTC’nin birinci sırada olduğunu söyleyen Saner, 2021’de bunu daha da geliştireceklerini, henüz Türkiye ile protokol imzalanmamasına rağmen 500 bin aşının gelmesi için mutabakata varıldığını belirtti.
“UBP’nin sizler tarafından önemsenmesi bizim için çok önemli” diyen Saner UBP’nin kurultayının başkalarını kendilerinden daha çok ilgilendirdiğini düşünmediğini söyledi.
Hükümet kurma görevini CTP’nin de aldığına işaret eden Saner “Keşke sizler kursaydınız. Birlikte hükümet kurma modelini de konuştuk ama eli taşın altına koyma noktasına gelinmedi. Ülkeyi hükümetsiz bırakmama sorumluluğuyla elimizi taşın altına koyduk” dedi.
Bu şartlar altında ellerini taşın altına koymaktan da gurur duyduklarını söyleyen Saner, 25 iş gününü tamamlamış bir hükümetten beklentiler ifade edenlerin ellerini vicdanına koymasını istedi. Saner, “Bu ülkede zaten yangın vardı biz hükümete geldiğimizde. Biz bu yangını söndürmek için göreve geldik” şeklinde devam etti.
UBP’nin ekonomiyi de sağlık kadar önemsediğini ancak sağlıktan asla ödün vermeyeceklerini kaydeden Saner, bağımlılıkla mücadele konusunda da bağımlılığı ortaya çıkaran etkenlerle savaşmanın önemine değindi, boşanma oranlarına işaret etti.
2003’ten bu yana her 10 evliliğin 7’sinin boşanmayla sonuçlandığını söyleyen Saner, böyle ailelerde yetişen çocukların bağımlılık konusunda risk altında olduğunu söyledi. Tüm görüşleri not ettiğini ve dikkate alacağını söyleyen Saner, kendisine sorulan soruları da yanıtladı. Denetimleri sadece sağlık personeliyle yapamayacaklarını, İlçe Emniyet Kurulları vasıtası ve polisle işbirliği halinde hareket etme kararı aldıklarını anlatan Saner, belediyelerden denetim yapacak isimler gelir gelmez denetimlere başlanacağını yineledi.
Reel sektöre yapılan katkıya işaret eden ve yüzde 11 işveren katkı payı verildiğini söyleyen Saner, 1,500 TL’lik ödemeler, elektrik teşviki gibi adımlara da değinerek, “Daha fazlasını yapmak için uğraşacağız” dedi.
CAS’tan alınan 80 personelin ödeneklerinin şu an Başbakanlık’ta görüldüğünü söyleyen Saner, diğer dairelere dağıtılacak personelin de şu an Başbakanlık bütçesi altında yer aldığını belirtti.
Saner konuşmasında “Bir erken seçim hükümetiyiz çünkü icraat hükümeti kurmak için hiçbir el bulmadık” ifadelerini de kullandı.
ERHÜRMAN
Başbakan Ersan Saner’in ardından yeniden söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, konuşmasının tam anlaşılmadığına gördüğü için yeniden söz aldığını belirterek, bir yerde kapanma kararı alınacaksa, ister ülkenin tamamı, ister bir bölge, verilere ihtiyaç olduğunu yineledi. Günlerdir sorduğu rakamlarla ilgili farklı cevaplar geldiğini, bugün mecliste yapılan konuşmalar ve bire bir sorduğu sorular sonucunda ancak rakamlara ulaşabildiğini söyleyen Erhürman, şeffaflık sağlanmadan, gerçek veriler paylaşılmadan insanların niye kapandığını ya da kapanmadığını bilemeyeceğini belirtti. Erhürman, bu istedikleri bilgilerin insanlarda güven sağlamak için olduğuna işaret ederek, bugün Girne’de 280, Magosa’da 441 test yapıldığını öğrendiklerini ve niye vaka olmayan yerde, vaka olan yerden daha çok test yapıldığına anlam veremediğini söyledi Erhürman, bu rakamların açıklanmaması halinde doğal olarak insanların ekonomik nedenlerle kapanma kararı istemeyeceğini belirtti. Erhürman, Belediyeler Birliği’nden adam istediklerini, bunu da sekreter aracılığıyla yapıldığı yönünde bilgi edindiklerini ancak devlet işlerinin bu şekilde yapılamayacağını kaydetti. Belediyelerden istenen listelerin yarın sabah gönderilmesi için girişimde bulunduğunu, bakanlar kurulu öncesinde talep edilene ulaşılacağını kaydeden Erhürman, kendilerinin üzerlerine düşeni yaptığını vurguladı. Erhürman, tüm yardım çabalarına rağmen tüm yönetim zafiyetlerinin muhalefete yüklenmeye çalışıldığını ifade ederek, belediyelerin yasalarla idare edildiğini ve herhangi bir talebin yazılı iletilmesi gerektiğini söyledi. Erhürman, yarın sabah veriler paylaşılmadan alınacak kararlar açıklanırsa yine ülkede güvensizlik oluşacağını ve bu konunun her zaman tartışmaya açık kalacağını belirterek, hala niye bu yöntemin değiştirilmesiğini anlamadığını ifade etti.
USAR
CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli de, ölçümler için insanların tarih boyunca çok çalıştığını günümüzde bunun rakamlarla yapıldığını vurgulayarak, bugün beklenenin günlük haftalık istatistik verilerin grafiklerle halka anlatılması olduğunu dile getirdi. Bu bilgiler paylaşılmadığı sürece kapanma kararının tartışmalı olacağını, yoğun bakım yataklarının dolu olduğunu bile ancak meclisteki ısrarlı sorular sonucu öğrenebildiklerini belirtti. Usar, yoğun bakımdaki yatak kapasitesi hakkında ayrıntılı bilgi vererek, yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini belirterek, pandemi hastanesine niye bugün apartopar taşınıldığını bilemediğini ancak ne kalanlara ne gidenlere kimlerin bakacağının belli olmadığını vurguladı. Bilimsel verilerin siyasi kararlara yol göstermesi gerektiğini yineleyen Usar, bunlar yayınlanmadığı sürece alınan kararlara destek beklenmesinin yanlış olduğunu kaydetti. SANER Başbakan Ersan Saner de söz alarak, 16 Aralık’tan itibaren tüm sayıların mevcut olduğunu, kendilerinin kaçacak birşeyleri olmadığını bu belgeleri Usar’a vereceğini söyledi.