Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı’nın temsilcisi akademisyen Hasan Samani BRT’de vurguladı:
“Kıbrıs Türk Halkının İradesine Herkes Saygı Göstermeli”
“Halkımız, kendi iradesine sahip çıkacak ve özne olmasını sağlayacak kişi olarak Sayın Akıncı’yı görmektedir. Kıbrıs Türk halkı 45 yıllık bir tecrübe ve birikime sahip olan, tarafsız bağımsız kimliğini ispatlayan Akıncı’yı bir seçenek olarak değil, bir ihtiyaç olarak görmektedir”
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı’nın temsilcisi akademisyen Hasan Samani BRT’de “Gündem+ Seçim Özel” programında Aziz Karaaziz’in konuğu oldu.
Kıbrıs Türk halkının Akıncı’nın etrafında kenetlenmesinin en önemli nedenlerinden birinin de, saygı görerek, özne olmak istemesi olduğunu belirten Samani, Kıbrıs Türk halkının iradesine tüm kesimlerin saygı göstermesi gerektiğini, bunun da zaten tüm tarafların yararına olacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın 5 yıllık görev süresi boyunca, 2015 yılında ortaya koyduğu ve toplumdan onay alan ‘Çözüm Odaklı Siyaset’, ‘Toplumsal Konulara Duyarlılık’, “Türkiye ile İlişkiler’ ve ‘Bağımsız-Tarafsız Cumhurbaşkanlığı’ başlıklarından oluşan Dört Boyutlu Siyaset vizyonu ile hareket ettiğini belirten Samani, Akıncı’nın oldukça başarılı bir performans ortaya koyduğunu belirtti.
Bazı kesimler farklı anlamlar yüklemeye çalışsa da Crans Montana’nın Kıbrıs Türk siyasi tarihinde bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Samani, BM Genel Sekreteri’nin ‘tarihi bir fırsat yitirildi’ söylemine atıfta bulunarak “Eğer müzakereler çözümün kıyısına kadar tarihi bir noktaya gelmişse bunda Sayın Akıncı’nın ciddi bir rolü vardır” dedi.
Müzakerelerin bu aşamaya gelmiş olmasının aynı zamanda çözüme dair ciddi bir umudun da göstergesi olduğunu, nitekim bunu gören BM Genel Sekreteri’nin mekik diplomasisi başlattığını ve sürecin Berlin Zirvesine taşındığını anımsatan Samani, Berlin Zirvesi’nin Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin Kıbrıs Türk Halkının üzerinde hassasiyetle durduğu ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ısrarla savunduğu ilkeleri içermesi açısından oldukça önemli olduğuna dikkat çekti. Samani, Crans Montana’nın ardından yaşanan belirsizliği ortadan kaldıran Berlin Zirvesi’nde ortaya çıkan metnin, iki eşit kurucu devletin oluşturacağı federal çözümü net bir şekilde teyit ettiğini, siyasi eşitlik, kararlara etkin katılım, dönüşümlü başkanlık gibi önemli hususları içerdiğini ve ucu açık olmayan sonuç odaklı süreç öngördüğünü ifade etti.
BM Genel Sekreteri’nin seçimlerin ardından gayrı resmi 5’li toplantı çağrısı yapacağını zaten açıklamış olduğunu belirten Samani, Kıbrıs’ta federal bir çözüme ulaşılabileceği düşüncesi yalnızca Kıbrıs Türk halkında değil, BM’de de vardır, Sayın Guterres de bunun gereklerini yerine getirmektedir. Bu da Sayın Akıncı’nın çözüm odaklı, tutarlı ve kararlı siyasetinin başarısını ortaya koymaktadır” dedi.
“Federasyon Tüm Tarafların Resmi Tezidir”
Bir soru üzerine federasyonun Kıbrıs Türk tarafının olduğu gibi Berlin’de de netleştiği üzere Rum tarafının da tezi olduğunu söyleyen Samani, federasyon dışındaki seçeneklerin zaten mevcut şartlar ve konjektürde mümkün görünmediğini ifade etti. Federasyonun tarihsel gerçeklerin ortaya koyduğu bir tez olduğunu vurgulayan Samani, bugün için en makul ve ulaşılabilir çözüm modeli olan federasyonun Kıbrıs Türk halkının kendi iradesini, kendi siyasal varlığını devam ettirebileceği, özgürce yaşayabileceği bir model olduğunu kaydetti.
“Halkın İradesi ve Desteği Sandığa Yansıyacak”
Bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Akıncı’nın görev süresince ortaya koyduğu vizyon ve duruşun halktan ciddi bir destek gördüğüne, 11 Ekim’de de halkın bu iradesini kararlı ve güçlü bir şekilde yansıtacağına inanç belirten Samani, “Halkımız, gerek Kıbrıs konusu, gerekse de diğer konularla ilgili kendi iradesine sahip çıkacak kişi olarak Akıncı’yı gömektedir. Kıbrıs Türk halkı 45 yıllık bir tecrübeye ve birikime sahip olan, tarafsız bağımsız kimliğini ispatlayan Akıncı’yı bir seçenek olarak değil, bir ihtiyaç ve zorunluluk olarak görmektedir” dedi.