Pazartesi, Eylül 25, 2023
30 °c
Nicosia
28 ° Sal
27 ° Çar
27 ° Per
26 ° Cum
  • Oturum aç
Bir Haberci
  • Ana sayfa
  • Kıbrıs
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yaşam
  • Spor
  • Künye
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
  • Ana sayfa
  • Kıbrıs
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yaşam
  • Spor
  • Künye
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
Bir Haberci
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
Ana Sayfa Kıbrıs

REYNAR: YÜKSEK MAHKEME’NİN GERÇEKTEN ÇOK İŞ YÜKÜ VAR MI?

Ekim 5, 2020
A A
REYNAR: YÜKSEK MAHKEME’NİN GERÇEKTEN ÇOK İŞ YÜKÜ VAR MI?
0
PAYLAŞIM
0
GÖRÜNTÜLEME
Facebook'ta paylaş

Avukat Tacan Reynar, Anayasa Değişikliğine neden “Hayır” diyeceğini açıkladı. Yüksek Mahkeme’nin iş yükünün çok mu olduğunu sorgulayan Reynar, Anayasa Değişikliğine neden “Hayır” diyeceğini şöyle açıkladı:

Üretilen Bir Algı Olarak Yüksek Mahkeme’nin İş Yükü.

Anayasa Değişikliğine Neden HAYIR? Ve Yüksek Mahkeme’nin Gerçekten Çok İş Yükü Var Mı?

Doğrusu Nedir?

Her Anayasa Değişikliği önerisi bir gerekçeye dayandırılır.

KKTC’de 11 Ekim’de halkoyuna sunulacak Anayasa Değişikliği bu Yasa’yı meclisten geçirenler tarafından ve ardından Yüksek Mahkeme tarafından tek bir gerekçeye dayandırıldı: İŞ YÜKÜ.

Söylemler şu şekilde:

‘Yüksek Mahkeme’nin çok iş yükü var ve bu iş yükünü artık kaldıramıyor.’

‘1985 yılında 215, 2020 yılında ise 1388 dava var. Bunun altından kalkmak imkansız.’

Bunu nereden biliyoruz?

Yüksek Mahkeme, her yıl o yıl içinde tüm mahkemelerde gerçekleştirdiği faaliyetleri, kaç dava dosyalanıp kaç davanın sonuçlandırıldığını kendi açıkladığı ‘Faaliyet Raporları’nda detaylı olarak istatistik olarak açıklar. Tüm vatandaşlar bu faaliyet rapolarına mahkemeler.net internet sitesi üzerinden girip, bakıp inceleyebilir.

Ortada adeta bir mit oluşturdu ve bu mit üzerinden bir Anayasa Değişikliği isteniyor. Halbuki işin gerçeğinde Yüksek Mahkeme’ye her yıl dosyalanan dava sayısı kadar zaten Yüksek Mahkeme’nin 8 yargıcı dava bitiriyor. Ortada bir tıkanma veya aşırı iş yükü yok.

Son olarak Sn.Yüksek Mahkeme Başkanı basına verdiği bilgide 2020 yılı rakamlarını kullandı ve Eylül 2020 tarihi itibariyle Yüksek Mahkeme huzurunda 1388 davanın biriktiğini söyledi. Elbette tüm mahkemeler pandemi nedeniyle kapalı olduğu için bu yıl dava bitirme sayısı düşük çıkacak ve daha sonra bu telafi edilecek. Zaten Yüksek Mahkeme Başkanı daha önceki bir röportajında pandemi nedeniyle kaza mahkemelerindeki dava sayılarının artışına da dikkat çekmiş ve bazı rakamlar vermişti:

‘Dava ve yargıç sayılarına da değinen Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, Kaza Mahkemelerinde 38 yargıç olduğunu, 1 Temmuz 2020 itibarıyla 10 bin 940 hukuk davası, 13 bin 456 ceza, 490 aile davası bulunduğunu kaydetti.

3 tane Ağır Ceza Mahkemesi olduğunu, Lefkoşa Ağır Ceza huzurunda 55,Mağusa Ağır Ceza huzurunda 52, Girne Ağır Ceza huzurunda ise 59 dosya bulunduğunu ifade eden Şefik, kazalarda ise, İskele, Güzelyurt ve Lefke’de 2’şer yargıç bulunduğunu, Girne’de 7, Mağusa’da 6, Lefkoşa’da ise 10 yargıcın görev yaptığını anlattı.

İlk baştan itibaren şunu söylüyoruz:

Bu Anayasa Değişikliği gerekçesi DOĞRU DEĞİL ve GEREKLİ DEĞİL.

Yüksek Mahkeme’nin değil alt mahkemelerin dava yükü var. O nedenle anayasa değişikliğine gidilmeden vatandaşın sorunlarını daha hızlı çözecek ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Ticaret, iş vb.mahkemeleri kurmak için anayasa değişikliğine ihtiyaç yoktur. Yine bu rapora bakıldığında alt mahkemelerdeki davaların neler olduğu da görülüyor: Alacak, çek, tahliye, tazminat vb. Dolayısıyla sorunları doğru tespit etmek her şeyden önemli.

Eğer yine de anayasada değişiklik yapacaksanız ve derdiniz “iş yükünü” azaltmaksa Yüksek Mahkemede en fazla dava sayısı olan Yüksek İdare Mahkemesi’nin davalarını, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi bölge idare mahkemeleri kurup ilçelere dağıtılabilirsiniz. Dert iş yükünü azaltmaksa bunun için anayasa değişikliği talep edilmeli. Ki bence bunun için değişikliğe gidilmeden de -dünyada birçok örneği var- farklı bir yol ile raportör kullanarak iş yükü azaltılabilir.

Vatandaşın daha çok muhatap olduğu ve çare aradığı alt mahkemelerin yükü, etkinliği ve verimlilik ile istinafa neden olan gerekçeler azaltılırsa Yüksek Mahkemenin yükü de elbette ki azalacaktır.

Eğer gemi su alıyorsa kaptanları çoğaltmazsınız, suyun geldiği kaynağı kapatmaya ve engellemeye çalışırsınız.

Bazı hukukçu arkadaşlar da yaratılan bu yanlış algının peşinden gidip hiçbir istatistiki ve bilimsel veriye dayanmayan bu hatalı gerekçeyi savunuyorlar.

Yüksek Mahkemenin Faaliyet Raporu’ndan bazı görselleri de burada paylaşalım:

Image for post
1.1.2020 tarihi itibariyle Yüksek İdare Mahkemesi’nde dosyalanan dava sayısı kadar dava yıl içerisinde bitirilmiş. Askıda kalan dava sayısı geçmiş yıllarda çözülmeyen ve bugüne bırakılan davaların birikimini oluşturuyor.
Image for post
1.1.2020 tarihi itibariyle Yargıtay-Hukuk’ta dosyalanan dava sayısından fazla dava yıl içerisinde bitirilmiş. Askıda kalan dava sayısı geçmiş yıllarda çözülmeyen ve bugüne bırakılan davaların birikimini oluşturuyor. Örneğin yargıç sayısı aynı olmasına rağmen dikkat çekici bir detay, 2018 yılında Yargıtay-Hukuk 2019 yılına nazaran neredeyse 3’te 1 oranında daha az dava sonuçlandırmış.
Image for post
1.1.2020 tarihi itibariyle Anayasa Mahkemesi’nde dosyalanan dava sayısı kadar dava yıl içerisinde bitirilmiş. Anayasa Mahkemesi’nde 2020 yılı başında sadece 14 dosya var.
Image for post
1.1.2020 tarihi itibariyle Yargıtay-Asli Yetki’deki dava sayıları: Bekleyen dosya sayısı sadece 10.

Başka bir karşılaştırma yapmak gerekirse:

Neredeyse Girne Kaza Mahkemesi’nde görev alan yargıç sayısı kadar Yüksek Mahkemede yargıç sayısı var. (8 kişi)

▪️Girne Kaza Mahkemesi dava sayısı: (1.1.2020 itibariyle)

Ceza: 3304 — Hukuk: 2687 — Toplam: 5991

▪️Yüksek Mahkeme Toplamı : 1267 (2019 Faaliyet Raporu)

Yine makul sürede yargılamanın bir parçası olan ve ağır iş yükü var denilerek gerekçe gösterilen Yargıtay-Ceza’daki dava sayısı ise sadece 108 (yüz sekiz) adettir:

Image for post
1.1.2020 tarihi itibariyle Yargıtay-Ceza’da istinaf edilen dava sayısı kadar dava yıl içerisinde bitirilmiş. Askıda kalan dava sayısı son yılların en düşük rakamlarından. Özellikle Yargıtay-Ceza istinafları makul sürede yargılama yapılmadığı şikayetinin yoğun olduğu mahkemelerden biri. Anayasa Değişikliğine de gerekçe gösteriliyor. Oysa ki rakamlar bu iddiayı doğrulamıyor.

Yüksek Mahkeme’nin 2019 yılında Anayasa, Yargıtay, Yüksek İdare Mahkemesi olarak görev yaptığı davaların tümünü dikkate aldığımızda da ortaya farklı bir durum çıkmıyor:

Dosyalanan Dava Sayısı: 588

Bitirilen Dava Sayısı : 642.

Bu rakamların tümü Yüksek Mahkemenin kendi rakamları.

Görüldüğü gibi dosyalanan yani açılan dava kadar (ve istinaf) Yüksek Mahkeme zaten o davaları o yıl içinde bitiriyor. Geçmişten gelen bir birikim varsa da bu kısa sürede etkin bir yargılama prosedürü uygulanarak hızlıca çözüme kavuşturulabilir.

Gerçek bu şekildeyken, o zaman neden her yıl dosyalanan dava sayısı kadar dava bitiren Yüksek Mahkeme’nin yargıç sayısı 2 katına çıkarılsın ? 8 iken neden 16 yapılsın? Üstelik şu andaki yargıç sayısı nüfusa oranla dünya ülkeleri ile karşılaştırıldığında normal iken?

Amacımız yargının güçlenmesi ise bunu sadece yargıç sayısını fazlalaştırmak olarak algılayanlar ile sorunların kaynağını çözme iradesi göstermeyip daha fazla polis, daha fazla hapishane isteyenler arasında bir fark yoktur.

Siyasi gerekçelerimi daha ömce paylaşmıştım dolayısıyla tekrardan belirtmeyeceğim.

Ancak Anayasa Değişikliği talep edenlerin gösterdikleri TEK GEREKÇE olan “İŞ YÜKÜ” gerekçesinin de doğru olmadığını kamuoyuna gösterip, paylaşmak istedim.

Amacım hiç kimseyi hedef almak asla değil. Bir hukukçu olarak mahkemelerin etkin şeklinde çalışması en fazla bizi memnun eder. Ancak sistemdeki sorunların kaynağını çözemezsek bugün talep edilen +8 yargıcın da sorunları çözmede faydasının olmayacağını bilmeliyiz. Önce sorunların kaynağını düşünelim, onlara çözüm üretelim. Aksi taktirde vatandaşın hizmetinde olan Yargı kurumu hiçbir soruna çare üretemez.

#HAYIR

İlgiliHaberler

“Tüm hedefimiz ayakları üzerinde duran bir KKTC yaratmak”
Kıbrıs

“Tüm hedefimiz ayakları üzerinde duran bir KKTC yaratmak”

Eylül 25, 2023
KKTC 4’üncü 5 Yıllık Kalkınma Planı yarın “KKTC’nin 50. Yıl Vizyonu” toplantısıyla tanıtılıyor
Kıbrıs

KKTC 4’üncü 5 Yıllık Kalkınma Planı yarın “KKTC’nin 50. Yıl Vizyonu” toplantısıyla tanıtılıyor

Eylül 25, 2023
CTP-DISİ görüştü – Kıbrıs Arena
Kıbrıs

CTP-DISİ görüştü – Kıbrıs Arena

Eylül 25, 2023
Meclis Başkanı Töre, Kıbrıs gazilerini kabul etti
Kıbrıs

Meclis Başkanı Töre, Kıbrıs gazilerini kabul etti

Eylül 25, 2023
Cumhurbaşkanı Tatar, trafik kazalarında yaşamını yitiren ve yaralananlar için mesaj yayımladı
Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Genel Sekreter’in özel temsilci tayinine karşıyız

Eylül 25, 2023
İki toplumlu federasyona ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz
Kıbrıs

CTP, 59 milyon EURO’yu yargıya taşıdı

Eylül 25, 2023

Kategoriler

  • Ahmet İşcan
  • Dünya
  • Fatma Getirmez BAYSAL
  • Funda KARADURAK
  • Kıbrıs
  • Köşe Yazıları
  • Sema Akbenli CAN
  • Spor
  • Türkiye
  • Yaşam
  • Ana sayfa
  • Kıbrıs
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yaşam
  • Spor
  • Künye

© 2020 Birhaberci - Web design Mesarya Ajans.

Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
  • Ana sayfa
  • Kıbrıs
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yaşam
  • Spor
  • Künye

© 2020 Birhaberci - Web design Mesarya Ajans.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In