Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, Kıbrıs Türk toplumunun sonuçlanmayan çözüm müzakerelerinden yorulduğunu ve bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu herkesin gördüğünü belirtti.
Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın programına konuk olarak yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini ve vizyonunu anlatan Özersay, Kıbrıslı Rumlar’ın federal bir ortaklığa hazır olmadığını, o nedenle yeni bir ortaklığı oturup konuşmak gerektiğini, yeni seçilecek cumhurbaşkanının en temel görevlerinden birinin de bu olacağını ifade etti.
Özersay şöyle konuştu: “KKTC’nin kuruluşundan da önce, 1968 yılında başlayan Kıbrıs müzakereleri tam 52 yıldır devam ediyor. Geldiğimiz aşamada başarısızlığa uğramış, çökmüş bir müzakere süreci var. Kıbrıs Türk halkı aynı ezberin devam ettirilmesini istemiyor. Çünkü bu ezber, sonuçsuz Kıbrıs müzakereleri devam ettiği sürece maalesef Kıbrıs Türk halkı statüsüz bir biçimde dünyanın uyguladığı ambargoya tabii olarak hayatına devam edecek. Kıbrıs Rum tarafı da devlet muamelesi görmeye devam ediyor. Bu nedenle ihtiyacımız olan şey; madem Rum tarafı federal bir ortaklığa ve bizimle yönetimi, zenginliği paylaşmaya hazır değil, o zaman yeni bir ortaklığı konuşmak veya iki devletin fiilen var olduğu bu coğrafyada iki devlet arasındaki ilişkilere dayalı bir ortaklığın temelleri üzerinden hareket etmek gerekiyor. Bu da doğal gaz konusunda iki tarafın oturup paylaşmasını gerektiren bir süreçtir. Madem ki bütün dünya ve Kıbrıslı Rumlar bu doğal gaz konusunda ‘Kıbrıslı Türkler’in de hakkı var’ diyorlar; o zaman bir an önce kapsamlı bir çözümü bir 50 sene daha beklemeden, bir an önce doğal gaz paylaşımı için masaya oturmamız ve müzakere etmemiz gerekiyor. Yeni seçilecek olan cumhurbaşkanının en önemli görevlerinden biri Kıbrıslı Rumlar ve Türkler arasında doğal gazın paylaşılması görüşmesini yürütmek olacak.”
“Türkiye’yle ilişkiler güvene dayalı bir ilişki noktasına çekilmelidir”
Türkiye Cumhuriyeti’yle son 5 yıldır çok sağlıklı bir ilişkinin yürütülemediğine işaret eden Kudret Özersay, “Oysa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tek müttefiki ve garantörü Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu nedenle KKTC’de seçilecek yeni cumhurbaşkanının Türkiye’yle karşılıklı güvene dayalı bir ilişki noktasına çekmesi gerekecektir. Yapılan kısır tartışmalar nedeniyle karşılıklı bir güven krizi yaşıyor durumdayız. Mevcut Cumhurbaşkanının son 5 yıldır kullandığı dil ve politika nedeniyle ilişkilerin geriye gittiği ve sağlıksız bir noktaya geldiği kanaatindeyim. Bunun bir an önce düzeltilmesi gerekir. Çünkü bizim uluslararası alanda daha görünür olabilmemiz için Türkiye’nin gücünden de yararlanmamız gerekir” ifadesini kullandı.
Doğu Akdeniz bölgesinde cirit atan Amerika, Rusya, Fransa, İtalya gibi büyük aktörleri sahada dengeleyebilmek için Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Kudret Özersay, uluslararası platformlarda daha aktif bir siyaset izleyebilmek, proaktif bir diplomasi ortaya koyabilmek için önce KKTC’nin müttefiki olan Türkiye’yle barışması gerektiğini belirtti; doğrudan diyaloğun ve sağlıklı ilişkinin olduğu bir ilişki için de inisiyatif alacağını söyledi.
“Referandumda Yüksek Mahkeme yargıçlarının sayısının artırılmasına ‘Evet’ diyeceğim”
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle eşzamanlı olarak referandum da yapılacağını belirten Özersay, anayasanın bir maddesinde değişiklik yapılarak anayasada sayısı kısıtlanmış olan yüksek mahkeme yargıçlarının sayısının artırılmasının amaçlandığını aktardı. Böylece yüksek mahkeme yargıçlarının sayısının artırılmasıyla birlikte yargının yaşadığı bazı gecikme ve tıkanıklıklar aşılabilecek. Özersay bu anayasa değişikliğine “Evet” diyeceğini de sözlerine ekledi.