Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, Paşaköy, Akdoğan ve Vadili Belediyelerini ziyaret etti.
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay’ın seçim bürosundan verilen bilgiye göre, Özersay, pandemi sürecinde belediye çalışanlarının ortaya koyduğu özverili çalışma ve vatandaşa verdiği hizmet için teşekkür etti.
Belediye başkanlarının başarılar dilediği Özersay, çalışanlarla sohbet etti, vizyonunu ve hedeflerini anlattı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tıpkı belediye başkanlığı seçiminde de olduğu gibi genel seçimlerden farklı olarak o görevi yapacak kişinin önemli olduğunu, siyasi partisinden ziyade kişinin neyi yapıp yapmayacağını, meziyetlerinin ön plana çıktığını belirten Özersay, şöyle konuştu:
“O nedenle bu değerlendirmeyi vatandaşlarımız yapacaktır. Demokratik bir süreçtir. Günün sonunda kazananın Kıbrıs Türk halkının ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin olması önemlidir. Artık sadece Kıbrıs görüşmeleri görevini yerine getirecek bir cumhurbaşkanının değil; Doğu Akdeniz bölgesindeki yeni gelişmeler, değişen dengeler çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte ortak menfaatlerimizin, haklarımızın korunması bağlamında bir dış politika izleyebilecek, haklarımızı uluslararası alanda en iyi şekilde savunabilecek olan yeni bir cumhurbaşkanının göreve gelmesini önemsiyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimi partiler üstü bir seçimdir. Ulusal davanın kimin tarafından ileriye götürüleceğine karar vereceğimiz bir seçimdir. Kıbrıs Türkü’nü en iyi kimin temsil edeceğini düşünerek cumhurbaşkanını seçmeliyiz. Kıbrıs Türk halkının kendi geleceği için en doğru kararı vereceğine, iradesine güveniyorum.”
“YENİ FİKİRLERLE İKİ DEVLETİN NASIL İŞ BİRLİĞİ YAPABİLECEĞİ KONUSUNU GÖRÜŞMELİYİZ”
“1968’den bugüne 52 yıldır süren kısır müzakere sürecinde Kıbrıs Rum toplumu ve liderliğinin bizi zenginliği ve yönetimi paylaşmaya hazır olmadığını hepimiz gördük” diyen Kudret Özersay, bu nedenle paylaşmaya dayalı federal bir ortaklığın görüşüleceği müzakerelere kaldığı yerden başlamanın Türk halkının en az bir 50 sene daha müzakere masasına hapsedilmesi anlamına geleceğini söyledi.
Özersay konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Bizim yeni fikirlerle, fiilen zaten var olan iki devletin buradaki barış ve istikrara nasıl hizmet edeceği, nasıl iş birliği yapabileceği gibi konuları ele almamız gerekir. İş birliğine dayalı bir ortaklığa varlarsa bunu görüşmeye hazırız. Bunun başlangıç noktası da doğal gazın paylaşılmasıdır. Madem ki biz bu kaynağa ortağız; Avrupa Birliği kömür ve çelik birlikteliğiyle başladığı gibi biz de doğal gazı paylaşmakla başlayabiliriz. Bunu yapabilirsek iki taraf arasında yavaş yavaş güven de oluşur.”