Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) Eğitim Komitesi bütün önlemler eksiksiz ve göz ardı edilmeden alınarak okulların öğretime açılması gerektiğini kaydetti.
Konuyla ilgili MDP’den yapılan yazılı açıklamada MDP Eğitim Komitesi’nin eğitimle ilgili değerlendirmelerine yer verildi.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının, salgın nedeniyle okullarda eğitime ara verilen Mart ayından bu yana süreci iyi yönetememekle suçlandığı açıklamada, “İlk günlerde bakanın, daire müdürleriyle bir araya gelip eğitime uzaktan devam edilmesi yönünde kararı vardı. Basına, bu görüş heyecan içinde duyuruldu. Ancak bu karar, daha hazırlık aşamasında sekteye uğradı” denildi.
Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı eliyle uzaktan eğitimin takip edilmesinin kararlaştırıldığı ancak bunun da sürdürülebilir olamadığı kaydedilen açıklama şöyle sürdü:
“Yaz tatilinin de eklenmesiyle beş buçuk aydan fazla bir süre, eğitim-öğretim hiçbir biçimde gerçekleştirilemedi. Eğitimde, telafi edilemeyecek kayıplar yaşandı.
Bakanlık ve eğitimde yetkili sendikaların ortak kararıyla yeni akademik takvim, Ağustos ayının sonlarında yayımlandı. Buna göre okulların yüz yüze eğitime başlayacakları tarih 1 Eylül’dü. Nitekim vakaların artış göstermesi neticesinde bu tarih de gerçekleştirilemedi.
14 Eylül tarihi için uzlaşma sağlandı. Bu süreçte ise okul idarelerinin ve öğretmenlerin kendi imkânları ile uzaktan eğitimi gerçekleştirmeleri kararı okullara, bakanlık tarafından bildirildi. Deyiş yerindeyse yine top, okul idarelerine ve öğretmenlere atılmış oldu. Görüldü ki Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı beş buçuk aylık bu süreci boşa geçirmiş. Adeta bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmamış. Uzaktan eğitimin alt yapısını kuramamış.
İş başa düşünce her okul, öğretmenlerini uzaktan eğitim yapmaları yönünde yönlendirdi. Öğrencilere whatsapp aracılığıyla ulaşıldı, ders grupları oluşturuldu. Dijital ortamda var olan video konferans programlarına ulaşılarak uzaktan eğitime 3, 4, 5 Eylül tarihlerinde başlanıldı. Yani her öğretmen imkânları ölçüsünde evinde, öğrencilerini eğitimle buluşturmaya çalışmaktadır. Bakanlık, bu süreçte eğitimin en önemli unsuru olan öğretmenleri yalnız bırakmıştır”
“BAZI ÖĞRENCİLERİN BİLGİSAYAR VE İNTERNET İMKÂNINA SAHİP DEĞİL… FATİH PROJESİNDEN KALAN TABLETLER İSTENEBİLİR”
1 Ekim Perşembe günü okullarda yüz yüze eğitime başlanma kararı alındığı anımsatılan açıklamada “1 Ekim’de okullar açılırsa kör-topal yürütülen uzaktan eğitim, 3,5 haftayı dolduracaktır. Bazı öğrencilerin bilgisayar ve internet imkânına sahip olamadıkları bilinmektedir. Gerçekçi olmak gerekirse bu sayı, çok fazla değildir. Her sınıftan bu imkânlara sahip olamayan öğrenci sayısı en fazla 5’tir.
İmkânları olmayan öğrenci sayısının merkezden uzaklaştıkça arttığı tarafımızca bilinmektedir. MDP bu konudaki çözüm önerisini daha önce defalarca, gerek sosyal medyadan gerekse televizyonlardan dile getirmiştir”
Bu soruna çözüm olarak Fatih projesinden kalan diz üstü ya da tablet bilgisayarların Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığından istenebileceği kaydedilen açıklamada “Öyle ya da böyle uzaktan eğitimin bütün dünyada etkili, verimli öğrenme modeli olmadığı bütün dünyada deneyimler sonucu ortaya konulmuştur” denildi.
“BÜTÜN ÖNLEMLER EKSİKSİZ VE GÖZ ARDI EDİLMEDEN ALINARAK OKULLARIMIZ ÖĞRETİME AÇILMALI”
Bütün önlemlerin eksiksiz ve göz ardı edilmeden alınarak okulların öğretime açılması gerektiği dile getirilen açıklama şöyle sürdü:
“Sınıflardaki öğrenci sayıların seyreltilerek yüz yüze eğitime başlanması kararını da desteklediğimizi bildiriyoruz. Eğitim çağındaki bireylerimizin daha fazla biyolojik-psikolojik sorunlar yaşamasını istemiyoruz. Bu çözümler ışığında öğrencilerimizin okullarıyla ve öğretmenleriyle buluşturulmasını Millî Eğitim ve Kültür Bakanlığından talep ediyoruz”