Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) yetkilileri tek korku ve kaygılarının Kıbrıslı Türk Toplumu’nun kimliği, kültürü ve varlığının devamıyla ilgili olduğunu belirtti. Kıbrıslı Türk toplumunun varoluş mücadelesinde önemli bir yere sahip sendikanın laik ve bilimsel duruşuyla Kıbrıslı Türk toplumunun kimliğine, kültürüne ve varlığına sahip çıkmasının her zaman rahatsızlık yarattığını kaydeden sendika, mücadele ve kararlı duruşunun devam edeceğini belirterek tüm yurtseverleri adalarına sahip çıkmaya davet etti.
KTÖS yöneticileri, sendikanın yeni binasında düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirip, sendikanın duruşuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş ile KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil’in konuşma yaptığı toplantıda, hazırlanan basın açıklaması KTÖS Mali Sekreteri Mustafa Baybora tarafından okundu.
ELCİL: “DEMOKRASİ, İNSAN HAKLARINA SAYGIYI VE EVRENSEL DEĞERLERİ SAVUNMAYA DEVAM”
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, toplantıda yaptığı konuşmada, KTÖS’ün sadece öğretmenlerin özlük haklarıyla ilgili mücadele vermediğini, toplumsal bir misyonu olduğunu vurguladı. Elcil, KTÖS yetkililerinin konuşma ve açıklamalarının da kendilerinin değil sendikanın sesi olduğunu kaydetti.
Elcil, “Dolayısıyla birileri, birilerini bireysel olarak tehdit edecekse, bilinsin ki biz bu tehditleri bir kitleye dönük olarak algılıyoruz ve bizim duruşumuz da kitlesel bir mücadeleyle cevap bulacaktır” dedi.
Kendilerini tehdit eden çevrelerin de onlara söyleyecek sözleri olduğunu bilmelerini isteyen Elcil, hapislerde olan binlerce aydın ve düşünürün savunucusu olmaya devam edeceklerini söyledi.
Elcil, “Demokrasi, insan haklarına saygıyı ve evrensel değerleri savunmaya devam edeceğiz. Kıbrıs Türk toplumu yalnız değildir, onun sesi olacak, sesini yükseltecek birileri vardır. KTÖS de bu seste en önde olacaktır” diye konuştu.
MAVİŞ: “YENİ DÖNEMDE DAHA SIKI DAYANIŞMA VE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE MÜCADELE EDİLMESİ GEREKİYOR”
KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş de konuşmasında, KTÖS’ün kurulduğu günden bu yana toplumsal mücadelenin içinde yer aldığını, demokratikleşme, sivilleşme, kendi kendini yönetme mücadelesinde bir yol haritası verdiğini ifade etti.
Seçimle yeni bir döneme girildiğini kaydeden Maviş, bu yeni dönemde daha sıkı dayanışma ve işbirliği içinde mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.
KTÖS’ün doğruları söylediğini ve bunların kitleler tarafından anlaşılmasından korkanlar tarafından da baskı ve tehditle susturulmak istendiğini savunan Maviş, bu bağlamda adaya barış gelmesi için hayatı boyunca mücadele etmekle tanımlanan Sendika Genel Sekreteri Şenel Elcil’in tehdit edildiğini söyledi.
“KTÖS’ÜN TARİHİNDE BASKILARA KARŞI MÜCADELE HEP VARDI”
KTÖS Mali Sekreteri Mustafa Baybora tarafından okunan ortak açıklama metninde ise sendikanın verdiği mücadele ve 1971-2017 yılları arasında sendikaya yönelik saldırılar aktarıldı.
Açıklamada, KTÖS’ün “ganimetten ve rejimden beslenenlerin düzeninin devamı için Kıbrıslı Türkleri susturma siyaseti yürütenlere karşı” Kıbrıs Türk toplumunun varlığını sürdürebilmesi için verilen mücadeleye devam edeceği kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, 1971’de KTÖS Başkanı Arif Hasan Tahsin’in askeri mahkemede mahkûm edilip hapse atıldığı; 1984’te KTÖS Genel Sekreteri Turgut Afşaroğlu, 1993’te KTÖS Genel Sekreteri Cemal Özyiğit ve 2001’de KTÖS Başkanı Mehmet Süleymanoğlu’na linç kampanyası başlatıldığına işaret edildi.
“TOPLUMUN KABUĞUNA ÇEKİLMESİ VE SİNDİRİLMESİ İSTENİYOR”
Kıbrıs’a, Kıbrıslı Türk toplumuna ve Kıbrıslı Türk toplumunun değerlerine saldırıldığını, bu saldırılarla toplumun kabuğuna çekilmesi ve sindirilmesinin istendiği ileri sürülen açıklamada, “KTÖS, Kıbrıslı Rum faşist örgütlerin saldırılarına karşı gündüz okulda gece de nöbette Kıbrıslı Türk Toplumunun canını, malını ve onurunu koruyan öğretmenlerin örgütüdür” denildi.
Öğretmenimizin toplumsal varoluş mücadelesindeki önemli rolünün devam ettiği vurgulanan açıklamada özetle şu iddia ve düşünceler sıralandı:
“Bilinsin ki tehdit alsak da, hedef gösterilsek de; kültürümüz, kimliğimiz, varlığımız ve irademiz için; demokratikleşme, sivilleşme ve kendi kendini yönetme için; nitelikli ve laik eğitim için toplumun refahını yükseltme, asgari ücreti en düşük kamu maaşına eşitleme ve özel sektörde sendikalaşma için; her kesimin elektrik borcu dahil devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi için; kapıda bekleyen 28 bin yeni vatandaşlıkla siyasi irademizi tamamen gasp edilmemesi için; Maronit köylerini ve kapalı Maraş’ın sahiplerine iade edilmesi ve bunun siyasi malzeme haline getirilmemesi için; seçim öncesi partizanca işe alınan 1000 kişinin durdurulması ve yerlerine pandemi döneminde kapanan iş yeri sahipleri ve işsiz kalan çalışanlar arasında sınav yapılması için; Doğu Akdeniz’in yer altı zenginliklerine göz konulduğu ve Rum Yönetimince de Kıbrıslı Türklerle paylaşılmak istenmediği için; çözümsüzlüğü kalkan olarak kullanarak yapılan yolsuzluk, rüşvet, kaçakçılık, kara para aklama ve benzeri olayların sonlandırılabilmesi için; karma evliliklerden doğan çocuklarımızın Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığını alma hakkını gasp edenlere karşı hukuki zeminde mücadele vermek için ve Kıbrıs’ı yeniden birleştirmek adına ENOSİS ve TAKSİM taraftarları ile mücadelemiz devam edecektir” ifadeleri kullanıldı.