Girne Düşünce Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Tüccar, Asgari Ücret Saptama Komisyonu’ndaki işveren ve devlet temsilcilerine çağrı yaparak, asgari ücret belirlenirken, emekçilerin “ölmeyeceği kadar” değil, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebileceği standartların asgari düzeyinin sağlanmasını talep etti.
Dünyada hakim olan neo-liberal sosyo-ekonomik ve politik gelişmelerin her geçen gün dar gelirli çalışanları, açlığa, yokluğa sürüklediğini belirten Tüccar, ülkede de durumun farklı olmadığını kaydetti.
“Resmi adı ‘asgari ücret’ ama gerçek adı ‘sefalet, ‘açlık ücreti’ olan 8, 10, 12 saatlik emeğe reva görülen parasal değer aylık 3.323,40 TL’dir” diyen Tüccar, bu miktarla ev kirası, elektrik, su giderleri, beslenme, kısaca temel ihtiyaçları gidermenin mümkün olup, olmadığını sordu. Tüccar, “Ülkede 4 kişilik bir ailenin sadece asgari beslenme masrafının asgari ücretin çok üzerinde olduğunu bilmeyen yoktur” dedi.
Tüccar, komisyondaki işveren temsilcisinin tutumunu eleştirerek TL’ye bağımlılığın her geçen gün halkın alım gücünü düşürdüğü, tüccarı ve işvereni ise daha da zengin yaptığı görüşünü belirtti.
“Pandemi sürecinde bu adaletsiz, sömürgen yapı sadece ve sadece sefalet ücreti dediğimiz asgari ücretle çalışan yurttaşları yok oluşa sürüklemektedir” ifadelerine yer veren Tüccar, hükümetin ve işverenlerin bu duruma “seyirci, sağır ve dilsiz” kaldığını iddia etti.
Tüccar, asgari ücretin artırılıp, artırılmamasına yönelik tartışma yaratmanın “abesle iştigal, yurttaşa saygısızlık ve halk düşmanlığı” olduğunu belirtti.