Esmen Group Direktörü Esmen, ülkedeki ekonomik durumu değerlendirerek bir takım önerilerde bulundu.
Ülkede yıllardır en fazla vergi veren kişiler sıralamasında üst sıralarda yerini alan Esmen Group Direktörü Esin Esmen, ülkedeki ekonomik durumu değerlendirerek bir takım önerilerde bulundu.
Esmen, 3.5 milyar TL’lik bütçe açığının tümünün Türkiye tarafından bir yılda kapatılamayacağını ifade ederek 1 milyar TL Türkiye’den KKTC’ye hibe geldiğini geriye kalan 2 milyar TL’nin ise açık olarak karşılarında durduğunu belirttii.
Esmen, “Ey Ahali! Kendinize gelin, dünyada büyük bir kriz var. Türkiye’de bu krizle savaşıyor ve çok ağır bedeller ödüyor ama global ekonomiye entegre olan genç nüfuslu ve siyasi istikrar ile bunu kesinlikle en az hasarla atlatacaktır” ifadelerini kullandı.
Esmen, KKTC’de siyasi iradenin yerlerde süründüğünü kaydederek iktidarsız bir siyasetin yaşandığını belirtti.
Esmen yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Üzülerek söylemek isterim ki siyaset olarak utanılacak durumdayız. Ekonomik anlamda ölümcül trafik kazası geçirdik ve bilincimiz yerinde değil. Bizi neler bekliyor biliyor musunuz?
a) 3.5 milyar bütçe açığını Türkiye bize bir yılda ödeyemeyecek. Bunun tümünü kimse bize bir yılda ödeyemez. Birkaç milyarını ödeyecek ama hepsini ödemesi mümkün değil. İnsaf! Böyle bir krizde birkaç milyar bile bulmak imkansız. Buna bile şükretmek lazım.
b) 3.5 milyar TL’lik bütçe açığını alamayınca KKTC hükümeti ( bir gün kurulursa) bu da şaka gibi bir şeye döndü artık.. Komedi… İç piyasadan borçlanma riskine giremez, girerse zaten kısır ve yetersiz iç piyasa sermayesi olan bankacılık sistemi kullanma maliyeti artacak ve faizler otomatik olarak yükselecektir. Bankalar bunun riskini azaltmak ve fonlamak için Türkiye’de kullanılan faiz oranından çok çok daha fazla faiz uygulamak zorunda kalacaktır.
Bununla birlikte, serbest piyasada iş insanları faiz artışından kaynaklı nakit sıkışıklığı yaşayıp borçlarını ödeyemez duruma gelecektir. Bu durumda bankalar borçlarını geri çağırır, o zaman sizi kimse ama kimse kurtaramaz. Veya ikinci alternatif olarak kamu tasarrufuna gidip kamu maaşlarından kesinti yapmak zorunda kalır, bu senaryo da ölümcüldür. Tüm sektörler ve ülke hem ekonomik hem de siyasal anlamda çöküş yaşar, o zaman siyasal ve ekonomik anlamda Kıbrıs’ın Kuzeyinde sesler farklılaşmaya başlar. Umarım bu senaryo hiç yaşanmaz.
c) 3.5 milyar TL’yi bulmak için elimizdeki varlıkları (varlık fonu kurarak) Anavatanın ekonomik ve siyasi dinamiklerini kullanarak Türkiye iç piyasasından borçlanabiliriz. İşte o saatten sonra KKTC gerçek bir devlet olmaya başlar. Kendi kurumlarını ipotek vererek kendi kurumlarını kurtarmak için risk alır. O zaman bir devlet gibi ve bir şirket gibi düşünmeye başlar. Nakit akım, borç alacak dengesi, yatırımın geri dönüş süresi gibi analiz yapan , bütçe yapan gerçek bir yapıya sahip olur. Bu oluşumu hiçbir siyasetçi risk alarak bozamaz.
Bunları yazıyorum çünkü ülkemin çöküşünü izliyorum ve bunu kendime yediremiyorum. “Bu ülkede kazanan ve kazandığını yine bu ülkede yatırıma dönüştüren bir fikri benimsedim” Bundan da hiç pişman değilim.”