Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Ahmet Boran, Kıbrıs Sorununun bir yalan olduğunu söyleyerek, cumhurbaşkanlığına bu yalana son vermek için aday olduğunu kaydetti.
Maraş kıyı şeridinin betonlaşmasını yanlış bulduğunu da söyleyen Boran “sahte” olarak tanımladığı Maraş Açılımına karışı olduğunu dile getirdi.
Boran cumhurbaşkanı seçililerse örtülü ödenek ve kırımızı halıyı kaldıracağını da dile getirdi.
Koronavirüs salgının seçmenler üzerinde olumsuz bir etkisi olduğuna inanmadığını dile getiren Boran, “markete, eczaneye gidilebiliyorsa sandığa da gidilebileceğini” kaydetti.
Ahmet Boran TAK muhabirinin sorularını yanıtladı.
Seçim öncesi süreci nasıl geçirdiği sorulan Boran, pandemiden önce 50 kadar köye gidip kapı kapı gezdiğini sosyal medya üzerinden yayınlar yaptığını anlattı.
Boran, “Şu anki süreçte bazı basın kuruluşları da sesimi duyurmama destek oluyor. Tabi artık aktif olarak gezilere devam edemiyorum ama eldivenli ve maskeli olarak kağıt dağıtmadan ilerliyorum. Son olarak gidemediğim devlet dairelerine kapıdan eldivenli ve maskeli seslendim” dedi.
“KIBRIS SORUNU YALANINA DA BİR SON VERMEK İSTİYORUM”
Bu göreve neden talip olduğu sorusu üzerine Boran, “Çok nedenden ötürü… Çünkü bugüne kadar insanlar maalesef kendi yağlarında kendi ciğerini kavurdu… Bir ‘beton cumhuriyeti kuruldu’… Evlerin önünde 3’er araba var ama hiçbir şeyde hayır yok. Mesela koroner hastalıklarda birinciyiz ama hasta olmadan onları kurtarmak yok. Alkolizm, kumar, uyuşturucu bağımlılığı, küfür, aile içi şiddet artıyor. Ülkeye fason bir göç var” ifadelerini kullandı.
Boran soruya verdiği yanıtın devamında “Ayrıca ‘Kıbrıs sorunu’ yalanına da bir son vermek istiyorum” dedi.
“AKTİF BİR CUMHURBAŞKANI OLACAĞIM”
Seçmenden oy isterken neler vaat ettiği, seçilirse öncelikle hangi adımları atacağı sorusu üzerine Boran, “Ben boş vaat vermiyorum, aktif bir cumhurbaşkanı olacağım. Ben enzimler gibi hızlı çalışırım, zaman mevhumum yoktur. Sahte Kıbrıs sorununu bitireceğiz… Fason üniversitelerden kurtulacağız” dedi.
Boran sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok merhametliyim adaletliyim. Şu anda bir bürokrat cumhurbaşkanlığı yapılıyor. Ben insan formumda kalacağım.
Lefkoşa’ya iki farklı yere orta karar hastane ve Mesarya’ya bir hastane kuracağım. Mevcut hastaneyi de tamir ettireceğim.
Bir de kasıtlı olarak yapılmayan bir nüfus sayımı var, onu yapacağım”
Seçilmesi halinde müzakere sürecine bakışının ne olacağı, nasıl bir politika izleyeceği sorulan Boran, “Rum tarafına 100 yıldır bu dalavereyi, dolapları yapan sizsiniz diyeceğim” dedi ve şöyle devam etti:
“Ben, Kıbrıs Cumhuriyeti içinde ama Türkiye’den gelen insanların da burada kalacağı, oturdukları evleri de tutacağı şekilde ancak geriye kalan malların iade edileceği bir çözüm sunacağım.
Çok iyi okullarda okuyan Rum gençler var, onlara ‘çocuklar geleceğimizdir siz geçin artık başa papazlar bu işleri karıştırıyor’ diyeceğim, papazların siyaset üzerindeki etkisini ortadan kaldırmak için çalışacağım”
“KAYNAK BÖLÜŞÜLECEKSE BÖLÜŞÜLSÜN, HERKES PAYINA DÜŞENİ ALSIN, TOK GÖZLÜ OLSUNLAR”
Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri değerlendirmesi istenen Boran, yıllar önce Türkiye gazetelerinde topluma güçlüyüz imajı vermek için petrol bulundu haberleri yapıldığını ancak bu haberlerden hiç bir sonuç çıkmadığını söyledi.
“Eğer bahsedilen doğal kaynaklar bulunmuşsa gayet güzel” diyen Boran, “Ama öyleyse bu gaz ve petrol üzerinden Yunanistan ve Türkiye’yi yönetenlerin dalaşmaya girmemesi gerek. Savaş, ölüm olmaması için, bu kaynak bölüşülecekse bölüşülsün, herkes payına düşeni alsın, tok gözlü olsunlar. Onbinlerce Yunan her yıl İstanbul’a gelir, binlerce Türk de adalara ve Atina’ya gider… O zaman bu birbirinin ‘etini yeme’ ne? Böyle bir sahte düşmanlığı kabul etmem” ifadelerini kullandı.
“SAHTE MARAŞ AÇILIMI…”
Maraş’la ilgili hükümetin başlattığı çalışma hakkında fikri sorulan Boran, “Sahte Maraş açılımı diyorum” dedi ve şöyle devam etti:
“Sırf gündem değişmek için bunu çıkardılar. Yeteri kadar otelimiz var doluluk oranları ortada… Otellere açtıkları kumarhaneler ve yıktıkları aileler yetmezmiş gibi bir pandemi hastanesini, okulu açamayanlar parayı oraya dökecekler… Önce eğitim ve sağlık gelir.
Maraş kıyı şeridinin betonlaşması yanlış açılıma karışıyım. Sahil şeridinde Rumlara ait mallar tamir edilebilir ancak devlet yardımıyla olmamalı”
Seçim kampanyası sırasında en çok hangi sorularla ve sorunlarla karşılaştığı sorusu üzerine Boran şunları kaydetti:
“Allaha şükür bir sorunla karşılaşmadım. Basın başlarda bize kör taklidi yapmıştı. Ama youtube kanalımızı açtıktan sonra azar azar insanlara ulaşıyoruz. Bir de diğer medya kurumlarında sesimizi duyurabilmeye başladık”
“CUMHURBAŞKANI SEÇİLERSEM ÖRTÜLÜ ÖDENEK VE KIRIMIZI HALIYI KALDIRACAĞIM”
Boran, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde hükümetle ilişkilerinin ve iç konulardaki tavrının nasıl olacağıyla ilgili olarak ise şu yanıtı verdi:
“Hatalarını zaten söylüyorum, yüzlerine de söyleyeceğim. ‘O kadar uzun ömürlüsünüz ki iktidarlarınız bir yılı geçmiyor. Çünkü iç dünyanızı zenginleştirmediniz, manevi metamorfozlar yaşamadınız. Tarım bakanı iseniz tarlaya gideceksiniz, sağlık bakanıysanız hastaneye gidip hasta bakmalısınız. Siz bunu yapamıyorsunuz bir an önce bu koltukları bırakıp yerlerini gençlere bırakın’ diyeceğim. Çünkü seçime girmelerinin bir mantığı yok. Cumhurbaşkanı seçililersem örtülü ödenek ve kırımızı halıyı kaldıracağım”
“MARKETE ECZANEYE GİDİYORUZ DA SANDIĞA NEDEN GİTMEYELİM?”
Koronavirüs salgının seçime katılıma olabilecek etkisinin sorulması üzerine Boran, negatif bir etki beklemediğini belirtti.
“Yüzde 36 zaten gitmiyordu sandığa” diyen Boran “Bugün ben yolda yürürken bana el sallıyorlar… Benzin istasyonuna giriyorum, ‘bana oy verin demeyin zaten oyum size’ diyorlar. İnsanlar maskesini eldivenini takacak sandığa gidecek. Markete eczaneye gidiyoruz da sandığa neden gitmeyelim?” şeklinde konuştu.
Bu seçimin hangi açılardan önemli olduğu, seçmenlere mesajının ne olduğu sorusu üzerine ise Boran, “Bu seçim çok önemlidir çünkü Ahmet Boran gibi donanımlı ve kendilerini çok seven bir aday var. Bu kişiyi değerlendireceklerine zaten inanıyorum” dedi ve şöyle devam etti:
“Ayrıca söylemek isterim ki Akıncı’ya Rumcu dediler ama öyle bir şey yok. Ben geniş görüşlü bir insanım, kimseyi rencide etmem kimseye iftira atmam.”