Eski Meclis Başkanı ve başbakanlardan Hakkı Atun, Oktay Feridun’un ölüm nedeniyle yayımladığı mesajda, Feridun’un her yönüyle sevgi ve saygı duyulacak bir insan olduğunu kaydetti.
Başsavcı, Meclis Başkan Yardımcılığı ile İçişleri ve Sağlık Bakanlığı görevlerinde de bulunan ve geçen yıl yaşamını yitiren Oktay Feridun, ölüm yıl dönümünde anılıyor.
Feridun, 1. ölüm yıl dönümünde, pandemi de göz önünde bulundurularak, yarın medya ve sosyal medya üzerinden anılacak.
Eski Meclis Başkanı ve başbakanlardan Hakkı Atun, Feridun için yayımladığı mesajda, onunla ilgili anıları yer verdi.
“TAM BİR HUKUK ADAMIYDI”
Atun, Oktay Feridun’u, Türk Cemaat Meclisi altında örgütlendikleri 1963 yılından itibaren tanıdığını kaydederek, Feridun’la ilgili anılarını şu sözlerle anlattı:
“Türk İdaresi’nin Başsavcısı olarak Cumhurbaşkanlığı Muavinliğine yazdığı yazıların dağıtımı Planlama ve İnşaat Dairesi’ne de gelir, bu yazılar genç memurlar olarak dikkatimizi çekerdi. Çünkü gayet cesur ve dürüst bir üslupla Denktaş Bey’i dahi eleştirmekten çekinmezdi. Tam bir hukuk adamıydı. İleriki yıllarda onu daha da yakından tanıma, onunla yüz yüze çalışma fırsatı, daha doğrusu şansı elde ettim. 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden sonra kurulan Nejat Konuk hükümetinde İçişleri ve Sağlık Bakanı olarak görev aldı. Titizliği, çalışkanlığı, devlet adamlığı ile hepimize, diğer kabine üyelerine örnek olurdu. Onunla çalışmak Başbakan Nejat Konuk için de güven verici bir olaydı. Cumhuriyetin bu ilk hükümetinde ben de ikinci kez İskan Bakanlığı’na getirilmiştim. Oktay Bey’in politikayı pek benimsediği ve sevdiği söylenemezdi. Özellikle sendikalar yerli yersiz çıkışlarından rahatsız olduğu belli olurdu.”
“OLAĞANÜSTÜ BİR MİZAH TUTKUSU VARDI”
Hakkı Atun, Oktay Feridun ile ilgili şunları da kaydetti:
“Onunla birlikte olduğunuzda neşelenmemek mümkün değildi, olağanüstü bir mizah tutkusu vardı. Yüzünden gülümseme eksik olmaz, kalbinin temizliği hep yüzüne yansırdı. Emekliye ayrılıktan sonra devletin bütün etkinliklerine katılmayı adeta bir görev bildirdi. Bu davranışı devletimize olan sevgi ve bağlılığının kanıtıydı. Hatta yaşlandığı ve hareketlerinin ağırlaştığı dönemde dahi her resmi etkinliğe katılmaktan geri durmadı. Her yönüyle sevgi ve saygı duyulacak bir insandı. Ne kadar sevilip sayıldığı, cenazesine katılan mahşeri kalabalıktan belli olmuş, herkes ona olan son görevini yerine getirmeye çalışmıştı.”
“MESLEĞİNİN HAKKINI VERMEKTEN ÖLÜNCEYE KADAR GERİ DURMADI”
Atun, mesajını şu ifadelerle tamamladı:
“İkinci Cihan Harbi’nin en civcivli yıllarında, Mısır üzerinden Kahire İskenderiye’de bir ay bekledikten sonra İngiltere’de hukuk tahsili yapan bu değerli insan mesleğinin hakkını vermekten ölünceye kadar geri durmadı. Onu rahmet ve seviyle anar, ailesine başsağlığı dilerim.”