Milli Eğitim ve Kültür Bakanı olarak görevlendirilen Olgun Amcaoğlu, “İnsan her zaman en sevdiği şeyden ayrılırken burukluk yaşamaz mı? Maliye benim evladım gibi. Elbette ki burukluk olacaktır. Ama asla bundan sonraki süreçte kırgınlık olmayacaktır. Bu saatten sonra Eğitim Bakanlığı statüsü altında ne ise üzerime düşen ödevim harfiyen yerine getirmek zorundayım. Bunun bilinci içerisindeyim” dedi.
UBP-DP-YDP hükümetinde Milli Eğitim ve Kültür Bakanı olarak görev alan Maliye eski Bakanı Olgun Amcaoğlu, BRT’de 14. Saat programına katılarak yeni hükümet ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte Bakan Amcaoğlu’nun söylediklerinden öne çıkan başlıklar:
“BİZDE KIRGINLIK, YILGINLIK YOKTUR”
“Her zaman insan en sevdiği şeyden ayrılırken burukluk yaşamaz mı? Maliye benim evladım gibi. Elbette ki burukluk olacaktır. Ama asla bundan sonraki süreçte kırgınlık olmayacaktır. Ben elbette ki yoluma yürüyüp gideceğim. Maliye Bakanlığından sonra nasıl ki öncesinde milletvekili olarak komitelerde görevliydim sonra Maliye Bakanlığı görevi verildi statüm değişti. Bu saatten sonra Eğitim Bakanlığı statüsü altında ne ise üzerime düşen ödevim harfiyen yerine getirmek zorundayım. Bunun bilinci içerisindeyim. Bizde kırgınlık, yılgınlık yoktur. Biz de hedef vardır. O hedeflere ulaşma adına kollektif çalışma vardır. Kollektif çalışmayı da ülkemizin insanına hizmet etme adına başarıya ulaştırma adına başka bir şansımız yoktur”….
“SAMİMİYETLE SÖYLÜYORUM BEKLEDİĞİM BİRŞEY DEĞİLDİ”
“Olgun Amcaoğlu daha öncede maliyeci olma şansını elinden bulundurarak Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığı yapmış, Başbakanlık müsteşarlığı yapmış, komitelerin başında yaklaşık 3 yıla yakın görev yapmış bir kişi olarak yani şaşırmak değil de hazırlıklı olmak ve bu konuda iddialı olmak değil de akıllı olmanın gereklerini yerine getirmek olduğunu biliyorum. Yani elbette ki benim de beklediğim birşey miydi? derseniz samimiyetle söylerim hayır. Ama beklediğim şu idi görev almaktı. Aldığımdan dolayı da çok mutluyum. Açıkca buradan ifade ediyorum”….
“HİZMETİN ŞEKLİ ÖNEMLİ DEĞİLDİR”
“Bu ülke insanına hangi statüde olursam olayım hizmetin şekli benim için önemli değildir. Hizmetin kime yapıldığı önemli. O zaman ben hizmetimi insanıma yapıyorum”.
“ÇALIŞMA ŞEVKİNDEN AYRI KALACAK BİR İNSANIN ÜZÜNTÜSÜNÜ TAŞIDIM”
Ben 30 yıldır Maliye Bakanlığındayım. 20 Mayıs 1992’de büyük kızım 1 yaşında iken o kapıdan içeri girerken 4 yıl veznesinde görev yaparken 30’uncu yılımı oradan kapısından içeri giren bir memur olarak ve çıkarken bir Maliye Bakanı olarak orayı başka bir arkadaşa devrederken sevinçle elbette ki hayretler içinde değil üzüntü içinde değil beklentileri olan arkadaşlar çalışma şevkinden ayrı kalacak bir insanın üzüntüsünü taşıdım sadece başka birşeyin üzüntüsünü taşımam”
“ESAS OLAN GÖREV YAPMAKSA FARK YOKTUR”
“En azından bundan sonraki süreçte çocuklarımızın eğitim hayatı ile tanışmasında, topluma kazandırılmasında benim de bir harç koyma şansım olacak. Elbette ki Maliye Bakanlığı ile Eğitim Bakanlığı arasında fark vardır. Ama esas olan görev yapmaksa bence hiç farkı yoktur. Bunu da kollektif çalışma ile başarabileceğime, yürütebileceğime inanan birisiyim”….
“ŞAŞKINLIĞIM ÇOKTAN GEÇTİ. EĞİTİM BAKANLIĞINA ODAKLANMAK ZORUNDAYIM”
“Şaşkınlığım çoktan geçti.Bu saatten sonra dikkatli olup Eğitim Bakanlığının beklentilerine, projelerine, sorunlarına odaklanmak zorundayım. Kaynak konusunda Maliye Bakanının kapısını aşındırmak zorunda kalacağım. Ama ben kaleyi içten fethetme şansına sahip olduğuma inanıyorum. Çünkü Maliye Bakanlığının bütün dairelerinde hangi kapının arkasında kimin çalıştığını adının soyadının ne olduğunu hangi işi nasıl yapabileceğini yapamayacağını çok rahatlıkla bile bilen o şansı elinde bulunduran biriyim ki Sayın Dursun Oğuz’a bu konuda elimden gelen desteği vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın….Canı gönülden Dursun Oğuz arkadaşımın başarılı olabilmesi için elimden geleni ardıma koymacağımı da söylüyorum……Sadece Maliye Bakanını değil ülkeyi ve dünyayı zor günler bekliyor”…..
“Oradaki Maliye’nin gücünü, kudretini, neleri nasıl yapabileceğini bürokratik anlamda da bilen aynı zamanda bir de Maliye Bakanı olarak bunları ifa eden biri olarak söyleyebilirim ki Dursun Oğuz benimle birlikte çok büyük başarılara imza atacak…
“ARTIK SIRA DURSUN OĞUZ’DA… BİZ İSTEYECEĞİZ O VERECEK”
“Artık sıra Dursun Oğuz’da. Biz isteyeceğiz o verecek. Görevimizi en iyi yapabilme, eğitimi en kaliteli duruma getirebilme adına ihtiyaç ne ise sayın Maliye Bakanının kapısını çaldıktan sonra artık projeleri hayata geçirebiliriz”
“HERHANGİ BİR ŞEKLE BÜRÜNEREK TALEP ETMEDİM”
“Ben 7 Ocak 2018’de görev talep ederken milletimin insanının vekaletini talep ederken herhangi bir şekle bürünerek bunu talep etmedim. Görev isterken her ne şekilde her ne zaman olursa olsun bana verilen görevleri yerine getireceğime dair Meclis’in kürsüsünden and içerken orada çok samimi idim. Oradaki yeminimin bana vermiş olduğu görev ve sorumlulukların bilincinde idim. Hala daha aynı yerdeyim. Yani bu takımın içerisinde veya Bakanlar Kurulu içerisinde göreviniz ne olursa olsun önemli olan halkına hizmet etmek ise veya Bakanlar Kurulu’nun dışında Meclis komitelerindeki yaklaşık 15 ay hiç aksatmadan o görevleri ifa etmiş biri olarak çok rahatlıkla ifade edebilirim ki görevini yerine getiren insanlardan biri olduğuma inanmaktayım”….
“BEN KENDİ KARNEMİ YAZDIM… HALKIMIZIN DA YAZDIĞINI BİLİYORUM”
“Bunu ben halka birakmak istiyorum başarılı yada başarısız olduğumu. Her zaman söylemişim ben kendi karnemi yazdım. Ben kendi karnemin içerisindeki notları biliyorum. Bunun yanında kendi karnemin notlarını aynı zamanda halkımızın yazdığını da biliyorum. Onların da yazmış olduğu karnedeki notlar bize siyasette ileri günlerde karşımıza çıkacak. Önemli olan sizin ne yaptığınızı bilmeniz ve halkın üzerinde sağladığınız hizmetin algısıdır”….
“ELİNİZİ TİTRETMEDEN DOĞRU PROJELERE, ZAMANINDA PARAYI HARCARKEN NEDEN TASARRUF TEDBİRİ ALASINIZ Kİ?
“Sıkı tasarruf tedbirleri ile hareket etmiş olsaydım yüzde 56’lara varan kesintileri geriye dönük ödemizdim. Sıkı tasarrufu öngörmüş olsaydım 190 Milyon TL’lik Doğrudan Gelir Desteğini çiftçiye ve üreticiye öderken bu güne kadar ödenmemiş tek bir kuruş borcu olmadan Maliye’yi devreder noktasına getirebilir miydim? Tasarruf etme maliyede doğrudur harcarkendir ama nitelikli harcama yaparkendir. Savurganlık yaparken değildir. Yani siz eğitime, sağlığa, çalışma hayatına veya belediyecilik noktasında yapılması gereken katkılara elinizi titretmeden doğru projelere, doğru zamanda parayı harcarken finansman kaynağı yaratırken neden tasarruf tedbiri alasınız ki? 28 tane belediyenin 19 tanesi borçlarla boğuşurken yapmış olduğumuz protokollerle onların en az 5 yıl içerisinde ekonomik anlamda sıkıntıdan kurtarılmasına biz olanak sağlamadık mı?”…
“İDDİALI KONUŞMAYI SEVMİYORUM”
Sevmiyorum iddialı konuşmayı. Akıllı olup sağlam adımlarla yürümekten daha başka bir şansımız söz konusu değil. Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Herkes bu hükümetin Ekim 2021’e kadar kurulduğunu söylüyor.Ama bu benim şahsi düşüncem; 2021 yılında bir seçimi asla tasvip etmiyorum. Neden? Bir maliyeci, iktisadi akılla konuşan biri olarak en azından bunu söylemek zorundayım. 60 günlük bir seçim yasağının seçimden sonra 30 günlük yeni hükümetin oluşmasına dair 90 günlük bir sürenin pandemi ortamında yaşanacak bir ekonomik sıkıntıyı o an ki hükümet boşluğundan mütevellik ortaya çıkacağı zararların telafisinin söz konusu olamayacağını düşünmekteyim. Yani 2021 yılındaki seçim gerçekten ülkenin o günkü ekonomik hayatına ve reel sektörüne çok büyük darbe vurma noktasında bir hareket olur diye düşünüyorum. Tabi bunları yaşayarak göreceğiz”….
“KABİNE BİR UYUM MESELESİ”
“Yeni kabinenin hep birlikte başarılı olmasını diliyorum. Bu bir uyum meselesi. Kollektif çalışmanın ürünün ortaya çıkacağı sonuçlarla alakalı birşey. Herkes her işe en iyisini dileyerek soyunur. Yeni hükümetin kabinesinin de ve kabine dışındaki milletvekili arkadaşlarımızın sadece hükümetin milletvekillerinin değil Meclis’in çatısı altındaki tüm milletvekillerinin vekalet etme adına almış olduğu milletvekilliği statüsü ile bu ülkenin 2021 yılında yaşanması muhtemel sıkıntılarının aşılması adına katkı koyması kaçınılmazdır. Bu ülke sadece hükümet edenlerin değildir”