Pazar, Aralık 10, 2023
14 °c
Nicosia
16 ° Pts
16 ° Sal
16 ° Çar
17 ° Per
  • Oturum aç
Bir Haberci
  • Ana sayfa
  • Kıbrıs
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yaşam
  • Spor
  • Künye
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
  • Ana sayfa
  • Kıbrıs
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yaşam
  • Spor
  • Künye
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
Bir Haberci
Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
Ana Sayfa Köşe Yazıları

Ahmet işcan yazdı : KKTC Siyasetindeki eski tüfekler ve Çocuklarını yiyen ” Satürn ” ler

Mayıs 31, 2020
A A
Ahmet  işcan  yazdı  :  KKTC Siyasetindeki eski tüfekler ve Çocuklarını yiyen ” Satürn ” ler
0
PAYLAŞIM
0
GÖRÜNTÜLEME
Facebook'ta paylaş

Değerli  okurlarım ,

    Kuzey  Kıbrıs  Türk  Cumhuriyeti`nde kendi alanlarında  gerekli  bilgi,

tecrübe ve donanım neticesinde önde olmayı  hak eden   o  kadar  çok insanımızın olduğunun farkındamıyız ?

 Benim cevabım kesinlikle hayırdır.

Eğer aksi olsaydı   sayıları  yüzlerce olan  idealist  insanımızın hem kendi  branşlarındaki  başarılarını  hem de ülkeyi  yönetme sanatı olan SİYASET  KURUMU içerisine girebilmelerine olanak tanınırdı.     

Üzülerek görmekteyiz ki  bir şekilde  ülke siyasetine girebilmiş insanlarımızı ,

KKTC´de yıllardır mevcut olan   kasaba politikacılığı anlayışı  , özellikle  SİYASİ KLİK` lerin  partilerin   tepe noktalarına hakim olması nedeniyle   alternatif   politikacı, yönetici  gelmemesi  için   o meşhur  yaşanmış   hadise  olan SATÜRN  örneğindeki   gibi   adeta     çocuklarını   yiyorlar.  

  İzninizle o zaman  kısaca  yazımın başlığında belirtmiş olduğum  çerçevede  kendi  değerlerine kıyan ülke  anlamında   çocuklarını yiyen Satürn ile ilgili biraz bilgi vererek gelişmeleri değerlendirmek istiyorum.

Yunan tanrısı Kronos’un adı Roma karşılığı Satürn olarak kullanılmıştır. Tanrı Satürn’ün kendi yerine geçmelerinden korktuğu çocuklarını doğumlarının hemen ardından yiyerek öldürmesi hadiselerinin kahramanıdır.

Mitolojiye göre Satürn’ün çocuklarından biri, kendisinin babası Caelus’un yerine geçtiği gibi, Satürn’ün yerine geçecekti ve tanrı bunu biliyordu. İşte tanrı Satürn bunu engellemek için bütün çocuklarını doğar doğmaz yiyordu.

Bu durumdan kurtulmak için çıkış yolu arayan Tanrı Satürn’ün eşi Ops Satürn’e ihanet ederek altıncı oğlu Jüpiter’i Girit’te saklayıp, Tanrı Satürn’ü kundağa sarılmış bir taş ile kandırır.

Sonunda kehanet doğru çıkar ve Jüpiter babasının yerine tahta geçer.

Bu durumu ünlü İspanyol ressam Goya 1819-1824 yılları arasında çizmiş olduğu bir tablo ile ölümsüzleştirmiş olup bu tuvale aktarılan resim ressam Goya’nın müthiş yetenekleri ile dönüştürülerek Madrid’teki Prado müzesinde   sanatseverler ve tarih sever meraklılarının beğenisine sunulmuştur.

Değerli okurlar ,

Ülkemizdeki şu anki durumu özetlemek için Satürn örneği ile ne kadar benzerlikler taşıdığını görebilmek zor değildir kanısındayım.  

Siyasette, ekonomide, sanatta, kültürde, çevrede, trafikte, okulda, çalışma hayatında sporda ve uluslar arası ilişkilerde bile durumumuz içler acısıdır.

Başarılı bilgi birikimi yüksek genç ve kadın yetenekli insanlarımızın ülke yönetimi kadrolarında yer alabilmelerine imkan ve olanak tanımamak için eski tüfek siyasetçi ve yöneticilerin nasıl can siperane gayret gösterdiklerine benim gibi tüm halkımızda şahit olmaktadır.

 Bu ve diğer olumsuzluklardan dolayı da ülkeyi yönetme sanatı olarak değerlendirilmesi gereken siyaset kurumuna güven alabildiğince dip noktadadır.  Küçücük bir coğrafyada yaklaşık 300 000. nüfuslu bir ülkeyi doğru dürüst yönetememek için gerçekten çok hünerli olmak gerekir kanısındayım.

 İyi yönetilmememizin en büyük nedenlerinden birincisi öngörüsüzlük,

ikincisi plansızlık,

üçüncüsü vizyonsuzluk,

dördüncüsü ben eksenli bencil merkeziyetçiliktir.

Ben merkeziyetçi bencillik anlayışı o kişinin içinde bulunduğu (siyasi parti, kurum kuruluş, meslek gurubu) katmanları içerisinde kendi bilgi birikimini ve yeteneklerini sadece kendini koruma refleksi olarak görür ve uygularsa bu durum toplumsal bakış ve toplumsal yarar neticesinde toplumsal bilincin oluşmasına değil toplumsal erezyonun daha da kökleşmesine vesile olunacağının ne zaman farkına varacağız?

Yıllardır ganimet, paylaşım ve üleşim üzerine inşa ettiğimiz bu yapı çatırdamaya ve dağıtılacak menfaatler azalmaya yüz tutunca kasaba anlayışlı tacirlerin panik içerisinde kendilerini koruma iç güdüsüyle hareket ettiklerine şahit olmaktayız.

Ülkemizi yöneten ve yönetmeye aday şahsiyetlerin bir bölümünün bu kendini koruma içgüdüsü davranışlarına devam etmeleri beni başta olmak üzere halkımızı derinden tedirgin ettiğine yürekten inanmaktayım.

İlgiliHaberler

Sema Akbenli Can yazdı : YAZ DOSTUM
Köşe Yazıları

Sema Akbenli Can yazdı : YAZ DOSTUM

Ağustos 9, 2021
Sema Akbenli Can yazdı : Yaz Dostum, Adalet ve Doğa
Köşe Yazıları

Sema Akbenli Can yazdı : Yaz Dostum, Adalet ve Doğa

Temmuz 31, 2021
Sema Akbenli Can yazdı : Bir Çocuğun Kalbi Gibi Olsun Bayramımız
Köşe Yazıları

Sema Akbenli Can yazdı : Bir Çocuğun Kalbi Gibi Olsun Bayramımız

Temmuz 21, 2021
Sema Akbenli Can yazdı : ÇOCUKLAR KENDİ NOTLARINI KENDĪLERİ ALIRLAR.
Köşe Yazıları

Sema Akbenli Can yazdı : ÇOCUKLAR KENDİ NOTLARINI KENDĪLERİ ALIRLAR.

Haziran 25, 2021
Sema Akbenli Can yazdı : .SONSUZ BĪR ADALET
Köşe Yazıları

Sema Akbenli Can yazdı : .SONSUZ BĪR ADALET

Haziran 23, 2021
Sema Akbenli Can yazdı : SADECE ÇOCUKLUK
Köşe Yazıları

Sema Akbenli Can yazdı : SADECE ÇOCUKLUK

Haziran 22, 2021

Kategoriler

  • Ahmet İşcan
  • Dünya
  • Fatma Getirmez BAYSAL
  • Funda KARADURAK
  • Kıbrıs
  • Köşe Yazıları
  • Sema Akbenli CAN
  • Spor
  • Türkiye
  • Yaşam
  • Ana sayfa
  • Kıbrıs
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yaşam
  • Spor
  • Künye

© 2020 Birhaberci - Web design Mesarya Ajans.

Sonuç yok
Tüm sonuçları göster
  • Ana sayfa
  • Kıbrıs
  • Türkiye
  • Dünya
  • Yaşam
  • Spor
  • Künye

© 2020 Birhaberci - Web design Mesarya Ajans.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In